You are using an outdated browser. For a faster, safer browsing experience, upgrade for free today.

Yükleniyor...

Demans ve  Alzheimer Hastalığı

Demans ve Alzheimer Hastalığı

Demans genel anlamı ile Latincede edinilmiş kazanılmış zihnin, belleğin sonradan yitirilmesi anlamına gelmektedir. Demansın birçok nedenleri bulunmaktadır. Primer ve sekonder nedenler olarak sınıflandırılır.  

Alzheimer hastalığı en sık primer (birincil) demans nedenidir. Beyinde zararlı madde birikiminin  beyin hücreleri arasında bağlantılara (nöral ağ)  zarar vererek yeti kaybına yol açan sıklıkla ilerleyici kalıcı dejeneratif beyin hastalığıdır. Alzheimer Alzheimer Alois tarafından ilk tanımlanmıştır.Yapılan çalışmalarda  65-70 yaşları arasında %4-5 iken her 5 yılda bir katlanarak artarak 90’lı yaşlarda %50 ye ulaştığı ortaya konulmuştur.

Alzheimer hastalığı dışında  başlıca demans nedenleri arasında Lewy Cisimcikli Demans (LCD),  frontotemporal demans (FTD) ve  vasküler demans gelmektedir.  Sekonder (ikincil) nedenler genellikle beynin diğer hastalıklarında veya tüm sistemi tutan hastalıkların yansıması şeklinde görülür. Bu hastalıklar tespit edildiği takdirde tedavi şansı mevcuttur. Örneğin depresif demans, otoimmun ansefalit, normal basınçlı hidrosefali gibi hastalıklar uygun tedaviyle tam olarak düzelebilirler.

Demans;  kişinin işinde veya yaşam aktivitelerinde işlevselliğin azalması, önceki düzeylere göre düşmesi, bilişsel zihinsel işlevlerde azalma yaşaması ve bu kaybın hasta ve yakınından alınan öykü ve hekimin muayene ve nöropsikolojik testlerle  gösterilmesi, deliryum (billinç bulanklığı) veya ağır bir psikyatrik hastalıkla bu kaybın açıklanamaması durumunda düşünülür. 

Bilişsel işlevler (kognisyon) düşünme, hafıza, algı, dikkat, farkındalık, öğrenme, karar verme, dili kullanma, problem çözme, yargılama gibi zihinsel süreçleri içerir. Demans tanısı için zihinsel ve davranışsal bozulmanın en az iki alanı kapsaması gerekir. Hafızanın bozulması ve yeni bilgi edinememe, muhakeme ve yargılamanın bozulması, kompleks görevlerin yerine getirilememesi, görsel mekânsal yeteneklerin bozulması, dil fonksiyonlarında bozulma, kişilik davranış değişiklikleri hekimin sorguladığı ve değerlendirdiği alanlardır.  

Tanıda hastadan ve yakınlarından alınan iyi bir öykü, nöropsikolojik testler, genel ve özel biyokimyasal incelemeler (serum ve beyin omurilik sıvısında ), EEG, radyolojik inceleme (BT, MRG, PET(Pozitron emisyon tomografisi), fonksiyonel görüntüleme teknikleri) önemlidir.

Tedavi yaklaşımları farmakolojik tedavi, farmakolojik olmayan tedavi yöntemleri  ve semptomatik tedaviyi içerir. Sosyal ve aile  desteği çok önemlidir.