You are using an outdated browser. For a faster, safer browsing experience, upgrade for free today.

Yükleniyor...

Migren ve Diğer Baş Ağrıları

Migren ve Diğer Baş Ağrıları

Toplumda en sık görülen yakınmalarının başında gelen baş ağrıları iş gücü kaybı oluşturan ve yaşam kalitesini etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Tüm baş ağrılarının %90’ını ise migren ve gerilim tipi baş ağrıları oluşturur.

Migren, gerilim tipi baş ağrısı ve küme baş ağrısı başka bir hastalıkla ilişkisi olmayan başlı başına birincil (primer) baş ağrılarıdır.

Sinüzit, beyin tümörü, beyin tıkanıklığı, menenjit, göz hastalıkları gibi diğer nedenlere bağlı olan baş ağrıları ikincil (sekonder) baş ağrılarıdır.

Migren baş ağrısında genelde ağrı başın tek tarafındadır, zonklayıcıdır, atak halinde gelir, bulantı-kusma eşlik edebilir, 4 -72 saat sürer, baş hareketleri veya fiziksel aktivite ile artar, ışık ve ses rahatsız eder. %10 olguda görülen ön belirti görülür. Auralı migren olarak adlandırılan bu migren tipinde ağrı başlamadan önce yaklaşık 20-30 dakika süreli görme alanının bir bölgesinde parlak ışıklar, zigzag çizgiler veya görme defekti, bulanıklık tanımlanır. Ayrıca kol ve bacaklarda uyuşma, baş dönmesi, konuşma ile ilgili yakınmalar da eşlik edebilir. Ardından ağrı başlar. 

Uluslararası Baş Ağrısı Derneği baş ağrılarını ana grup ve yüzlerce alt gruba ayırmıştır. Detaylı baş ağrısı öyküsü bu tanıda çok önemlidir.

Toplumda çok sık görülen migrenin tam nedeni bilinmemektedir. Genetik yatkın bireylerde çevresel faktörlerin etkisiyle beyinde ataklar halinde oluşan aktivasyon damar genişlemesine yol açıp, açığa çıkan kimyasalların etkisiyle sinirler uyarılarak ağrı oluşur.

Migrenin çocukluk çağında görülme oranı %3-5 kadardır. Ergenlikle görülme oranı artar. Kadınlarda sık görülmesine karşın hormonal nedenle menapozla ataklar azalır. Hava basıncı, sıcaklık nem değişiklikleri, lodos, açlık, çok ya da az uyuma, hormonal değişiklikler (adet zamanları), hava kirliliği, parfüm kokuları, doğum kontrol hapları, bazı yiyecek ve içecekler atakları tetikleyebilir.

Migren tedavi yaklaşımı tetikleyici faktörlerin belirlenerek önlenmesi ataktan koruyucu ve atak tedavisini içerir. Kişinin sağlıklı yaşam prensiplerini edinmesi; düzenli beslenme, düzenli uyku ve düzenli egzersiz önemlidir. Toplumun büyük bölümünü etkileyen ve iş gücü kaybı oluşturan migrene yönelik son yıllarda yeni moleküller (Calcitonin gene-related peptide (CGRP)e karşı geliştirilen büyük ve küçük moleküller ) ile yapılan çalışmalar olumlu sonuçlar vermiş ve sağlık otoritelerince kullanımı onaylanmıştır.